Son yıllarda diş hekimliği, teknolojik gelişmelerin de etkisi ve kullanımlarıyla çok büyük bir ilerleme ve gelişme göstermiştir. Eskiden diş hekimliğinde daha çok direncin ön planda olduğu restorasyonların kullanımı yeterliyken ,günümüz diş hekimliğinde direncin yanında estetik bütünlükte çok önemli bir gerekliliktir. Estetik diş hekimliğinde amaç restorasyonların doğala en yakın yapılmasının yanısıra; dişin, dişeti ve dudakların birbirleriyle olan ilişkilerini,kişinin yüz yapısına ve karakterine en uygun şekilde tasarlayarak, birey için en estetik ağız yapısı ve gülüşü kazandırmaktır.İyi bir fonksiyonun yanında estetik bütünlüğün önemli bir kısmını oluşturan;güzel , simetrik, doğal görünümlü dişlerin ve gülüşün kişiye kazandırılmasının tüm yüz estetiğine katkısı büyüktür.
Estetik, beynin çekici olarak algıladığı görüntüdür.Estetik, doğada da bulunan altın oran kavramını beraberinde getirir. Estetik, bir uyum içerir. Eğer estetik diş hekimliğinden söz ediyorsak,estetiğin bu gerekliliklerini aynen bir sanatçı gibi uygulamamız gereklidir. Buda diş hekimliğinin sanatsal bir yönü olduğunu göstermektedir.
Estetik diş hekimliği, herdurumda uyumu yeterince iyi olmayan mevcut dişlerin veya restorasyonların, estetik bir restoratif materyallerle değiştirilmesi olarak algılanmamalıdır. İlk olarak kişinin tam bir yüz analizi yapılmalıdır. Kişinin sadece dişlerine odaklanmadan, kişiyi bir bütün olarak ele almak günümüz estetik diş hekimliğinin temel prensibidir. Yüz estetiğinin önemli bir parçası olan dişlerin, kişinin doğru analizi sonucunda ne gerekliyse o doğrultuda bir tedavi seçeneğiyle tedavi edilmesi önemlidir. Tedavi planı yapılırken koruyucu ve daha az diş kesimi uygulanabilen tedaviler seçmek de estetik diş hekimliği anlayışında yer almaktadır. Örneğin kişinin diş formlarında ve diş diziliminde bir problem olmayıp sadece dişinin rengiyle ilgili bir problem mevcutsa beyazlatma tedavisi tercih edilebilir. Beyazlatmanın yeterli sonucu vermediği daha koyu renk uyumsuzluklarında dişten çok az aşındırılma yapılarak uygulanan, bazende hiç diş maddesi kaldırılmadan da uygulanabilen laminateler tercih edilebilir. Bu laminateler kompozit yada porselen materyaller kullanılarak uygulanmaktadır. Şayet hastanın ortodontik tedaviyle giderilebilecek diş çapraşıklıkları ve çeneler arası ilişki problemleri varsa ortodonti seçimi çok daha koruyucu bir tedavi şeklidir.
Yine günümüz diş hekimliğinde ağız içinde, arka bölgelerde bulunan azı dişlerini de estetik açıdan değerlendirmek estetik diş hekimliği çalışmalarının olmazsa olmazıdır. Günümüzde, eski dönemlerde arka dişler zaten görünmüyor diye hantal amalgam materyallerle yapılan dolgular yerlerini estetik dolgulara bırakmıştır. Hatta bu estetik dolguların doğal diş dokularına benzerlik göstermesi için dişle uyumlu renkler ve çiğneyici yüzey şekilllendirmelerinde, doğal dişi taklit eden birtakım boyamalar kullanılmaktadır. Artık doğal dişle ayırt edilemeyecek düzeyde estetik dolgular diş üzerine uygulanmaktadır.
Estetik uygulamaları başlıklar halinde belirtecek olursak:
Tedavilerde doğal yapıya en yakın materyal kullanmak yapacağımız çalışmanın estetik görünümünü artıracaktır.Doğal diş dokusu ışığı geçirir, canlı ve parlaktır.Full porselen kuronlar bu ihtiyacımızı karşılar ve yapacağımız çalışmaya büyük bir estetik katar.Bu porselenler de metal destek yerine zircon alt yapı kullanılır.Zirkon, metal kadar dirençli fakat metal renginde olmayıp beyaz tonundadır.Işığı geçirir.Diğer bir avantajı ,metal alt yapılı porselenlerin diş diş eti birleşim bölgesine yakın kısımlarında porselen inceldiği için çok ince bir gri yansıma oluşur.Çok farkedilir değildir ama yinede gözü rahatsız eden, doğal diş yapısından uzak bir görünümdür.Zircon alt yapılı porselenlerle bu eksikliğin de önüne geçilmiş olur.
Direkt ve indirekt kompozit uygulamaları vardır.Yukarıda direkt kompozitlerden bahsettik.İndirekt kompozitler kompozit inlay ve onlay olarak da adlandırılır.Çürük temizleme ve kavite işlemi bittikten sonra,dişten ölçü alınır.Alınan ölçüden silikon model elde edilir.Bu model üzerinde kompozit dolgu bitirilip daha sonra hasta ağızında uyumlandırır ve kompozit dolgu bazlı bir yapıştırıcıyla yapıştırılır.İndirekt kompozit dolgular daha büyük çürüklerde ,dişlerin tüberkül kayıplarının da onarılması gereken çalışmalarda uygulanır.Uzun süre çalışma gerektiren büyük dolgularda hastanın ağızının açık kalarak yorulmasını önlenir.Diğer avantajı ise komşu dişle daha iyi bir kontak ve kontak bölgesinin daha iyi cilalalanmasına olanak verir.